Güncel Bilgiler

Osmanlıca Kelimeler ve Anlamları, Osmanlıca Kelimeler Yazılışı

Osmanlıca kelimeler ve anlamları, Osmanlıca kelimeler, Osmanlıca kelimeler yazılışı, Osmanlıca kelimeler yazılışı ve anlamları işte detaylar

Osmanlıca harf devriminden önce yüzyıllarca Osmanlı devletinin bulunduğu coğrafyalarda saray erkanı tarafından ve halkın büyük kısmı tarafından Arap – Fars alfabesi olarak kullanıldı. Osmanlıcayı oluşturan harfler 34 tanedir. Okunuş bakımından Türkçeye geçen birçok Osmanlıca kelime bulunmaktadır. Gündelik yaşamda çok kullanılmayan cümleler olsa da resmi işlerde ve davalarda oldukça sık kullanılır. Ayrıca Osmanlıca bir çok kelimenin çok güzel ve anlamlı kelimeleri bulunmaktadır. Bu kelimelerin anlamı bazılarında çok derin olabiliyor. Eski Osmanlıca kelimeler günümüzde bu kadar moda olmasının en büyük sebeplerinden biride dönem dizi ve filmlerinin oldukça fazla yapılması. Bu filmlerde ve dizilerde Osmanlı devleti ve o dönemdeki olaylara değinildiğinden bir çok kişi tarafından Osmanlıca kelimeler merak edilmeye başlandı.

1299 yılında Osman gazi tarafından kurulan ve 1922 yılına kadar hüküm süren ve 3 kıtaya hükmeden çok büyük bir imparatorluk olan Osmanlı devletinin yayıldığı ülkelerde kullanılan Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalan yazılışı Arapça okunuşu çoğunlukla Türkçe ve Farsça olan genel adıyla Eski Türkçe olarak bilinen dil, kelimelerinin çok derin manası ve anlamları olan bir dildir. Osmanlı devleti döneminde yazılan edebi eserlerde oldukça çok gördüğümüz ve manasını merak ettiğimizi birçok kelime bulunmaktadır. Bu kelimeleri sıralayacak olursak bir kısmı şu şekildedir.

Osmanlıca Anlamlı Kelimeler

Osmanlıca kelimeler

Osmanlıca manalı kelimeler ve Osmanlıca kelimelerin yazılışı ve anlamı merak edilen bir durumdur. Osmanlıca anlamlı kelimelerin son dönemde merak edilen bir konu olmasının sebebi yayınlanan Osmanlı dönemini anlatan dizilerde sıkça kullanılan bir dil olan Osmanlıca kelimelerin derinliği bakımından birçok izleyicide de merak hissi uyandırdı. Günümüzde sıklıkla hukuk alanında kullanılan Osmanlıca kelimeleri detaylı olarak inceleyelim.

Osmanlıca Kelimeler ve Anlamları

Ahval: Haller. Vaziyetler. Oluşlar.

rikkat : naziklik

Vecd: Aşk, muhabbet. Kendinden geçecek, unutacak kadar İlâhî bir aşk hali.

Dem: Kan

mefhum : kavram , mazi : geçmiş , akıbet : sonuç

Lede-l-iktiza: iktiza edip gerektiği zaman.

mugayir : aykırı

tezahürat : Belirti

tumturaklı : Anlama bir şey katmayan, bir anlam bildirmeyen ancak kulağa hoş gelen

vuzuh : açıklık , aydınlık

inkisârı hayâl : hayal kırıklığı

müşfik : sevecen

efkar : düşünce, fikir

Afak: Ufuklar. Yerle göğün birleştiği gibi görünen uzak dâire.

riyaziye : matematik

zümre : topluluk

taltif : ödüllendirme

güzide : seçkin

mülaki : kavuşan

hilkat : yaradılış , fıtrat

mahir : becerikli , yetenekli

feragat : hakkından kendi isteğiyle vazgeçme

tetkik : inceleme , araştırma

mukadderat : yazgı

Tamah: Bir şeye göz dikip bakma.

işkal : Güçleştirme,zorlaştırma

salahiyet : yetki

icabet : bir çağrıya gitme

şahika : doruk

aksülamel : Tepki, reaksiyon

mefhum : kavram , mazi : geçmiş , akıbet : sonuç

yeis : umutsuzluktan doğan karamsarlık, üzüntü

itiyat : alışkanlık , tenkit : eleştiri

tezahürat : belirti

Defaat: Kerreler, def’alar. Müteaddid.

amil : etken, sebep

muhayyel : Hayal gücüyle yaratılan, Hayal edilen.

zail : ortadan kalkan

tazip : sıkıntıya sokma, üzme

mütenasip : orantılı

İltimas: Kayırmak, tutmak, haksız olarak yardımda bulunma

ruhban: Korkmak, çekinmek, yılmak.

zillet : aşağılanma

muvazene : denge

insiyak : içgüdü

tasvip : onama , uygun bulma

içtimai : toplumsal

müstehzi : alaycı (istihza : gizli ve kinayeli biçimde alay)

iltica : sığınma

muzdarip : ızdırap ve acı çeken

garabet : gariplik, tuhaflık

muvaffakiyet : başarı

iptidai : ilkel , mübalağa : abartı

Derin ve Güzel Anlamlı Osmanlıca Kelimeler 

müteessir : üzülmüş, üzgün

aksülamel : Tepki, reaksiyon

saik : sebep

tevarüs : Kalıtım yoluyla birinden diğerine geçme.

vasıl olmak : ulaşmak, varmak

ihtiras : aşırı güçlü istek, tutku

mütemadiyen : sürekli, ara vermeden

intikal : geçiş

itidal : ölçülülük , soğukkanlılık

amil : etken, sebep

fazilet : erdem

mamafih : bununla birlikte

Mücerred: Hâlis, saf, katışıksız, karışık olmayan. Tek başına.

zail : ortadan kalkan

istitrat : sırası gelmişken söylenen söz

umum : tüm, kamu iştirak : ortaklık (müşterek : ortak)

cüda : çok sevilen bir şeyden ayrı kalmak (Farsça)

müphem : belirsiz , galebe : yengi , muğlak : anlaşılması güç

meşakkat : güçlük

tazip : sıkıntıya sokma, üzme

tecessüs : görme, anlama merakı

mütalaa : ayrıntılı düşünme ile oluşan görüş ve yorum

müfrit : aşırı

ifrat : ölçüyü aşma

peyda : belli, açık (Farsça) hasıl : ortaya çıkan görünen

mütenasip : orantılı

istidat : yetenek

teşci etmek : cesaretlendirmek , yüreklendirmek

reva : uygun, yakışır , tedhiş : yıldırı

sakil : çirkin

hülasa : özetle, kısaca

levazım : gerekli olan şeyler, araç ve gereçler

muhtelif : çeşitli , müteşekkil : oluşmuş

memba : kaynak

müşahede : gözlem

vakfetmek : adamak

istinat : dayanma

teferruat : ayrıntı

riyazet : nefsin isteklerini kırma

müteyakkız : uyanık, tetikte

nedamet : pişmanlık

elzem : çok gerekli , telakki : kabul etme

tahakkuk : gerçekleşme

tevekkeli : boşuna

ilhak : katma, bağlama

mahiyet : öz, esas

müsavat : eşitlik, denklik

intiba : izlenim

takim : verimsizleştirme , kıtal : vuruşma , birbirini öldürme

ihtilaf : ayrılık , uyuşmazlık

temayül : bir tarafa eğilme, meyletme

lalettayin : Eskimiş, sıradan

intibak : uyum

veçhe : yön

mihnet : sıkıntı

vakar : ağırbaşlılık

metanet : dayanıklılık

müsamaha : hoşgörü

tefsir : yorumlama

mütefekkir : düşünür

taassup : bağnazlık

mukavemet : dayanma, karşı koyma

vecize : özdeyiş

ihsan : iyilik etme

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu